18 Ağustos 2009 Salı

Just enjoy

Filmi izledim. Güzeldi gerçekten ama klasiktirya kitabı okuduysan film hep yavan kalır. Bunda da öyle oldu. Yine de hoştu , dönem filmlerini sevenlere tavsiye edilir. (Jane Eyre--1996 olanı izledim ben, 2006 olan diziymiş sanırım)
Bir sürü şey yazacaktım. Hepsi uçup gitti şimdi.
Neden yazıyorum mesela onu anlatacaktım.
Neden yazamayım ki :)
Canım sıkıldığında ilk işim girip sevdiğim blogları okumak oluyor.
Ben onları okurken çok keyif alıyorum.
Zaten bayılıyorum günlük - biyografi - mektup okumaya.
Hele de gerçek günlüklere. Gerçi bir tanecik gerçek günlük okuyabildim, 9 yaşındaki yeğenimin o da :)
Küçükken ben de yazardım. Ablalarım okur, nasıl yazmam gerektiği konusunda yönlendirirdi beni.
Çünkü benim günlüklerim sayfalar dolusu "uyandım, okula gittim, eve geldim, yemek yedim, ödev yaptım, oyun oynadım..." larla doluydu.
Büyüklerim de derdiki (heralde okumaktan baymışlar :) ) öyle sürekli ne yaptığını yazma, duygularını da yaz.
Ben de yazdım tabi:
Oyun oynadım,mutluyum.
Yemek yedim, karnım doydu
Ödev yaptım , sıkıldım....
Sonra günlük yazmaktanda sıkıldım tabiki.
Bu sefer onlar mutlu olsun, beğenensin diye yazar olmuştum herşeyi.
Beni kendi halime bıraksalar belki kendi çapımda gelişirdim.
Ama hep böyle değil mi zaten?
"O öyle olmaz, böyle olur. "
"Öyle yazılmaz böyle yazılır."
"Giriş- gelişme-sonuç."
"Bulutları niye maviye boyadın?bulutlar beyaz olur"
"Güneş neden gülümsüyor? "
"Kuşları insanlar kadar büyük çizmişsin?!"
"İnsanların kolları o kadar uzun olmaz."
Büyüdükçe versiyonlar çeşitlendi:
--Tatile nereye gideceksin?
--Oraya
--Aaa oraya gitme şuraya git.
--Neden?
--Orası çok sıkıcı. Ben şurayı seviyorum.. vır vır vır .. dır dır dır..
-- Kime göre , neye göre sıkıcı? Fikrini sorduğumu hatırlamıyorum. Sen sıkılıyorsan gitme zaten. Ben gideceğim. :)
Fikrini sorsam tamam. Sabaha kadar anlat, dinlerim. Söz.
Çoğumuz böyleyiz ama..
Ben de böyleyim. Belki de en çok ben böyleyimdir, hiç belli olmaz. Konu hakkında bu kadar çok konuştuğuma göre kesin var bende bir durum.
Yapmasak keşke bunu. Hele ki çocuklara hiç yapmasak..
Bir dursak , bir bıraksak kendi haline.
Kendilerini rahaaaaaaat rahaaaaaaaat ifade etseler belki resim defterlerinde iki dağ arasından akan bir nehir, dağların arkasından doğan bir güneş , bir ağaç ve bir evden oluşan manzaradan daha çeşitli şeyler göreceğiz.
Konu buraya nerden geldi :)
Bir outline yapsam, giriş - gelişme - sonuç sırasını takip etsem bu sorunum olmazdı galiba :)
Çünkü şimdi yazacağım cümle çoooook yukarlarda kalan bir cümlenin devamı olmalıydı aslında:
Yazıyorum çünkü belki birileri de okur keyif alır benim gibi.
Gülümseyen bir suratla uyumaya gitmeden önce kendini sigara içemeyeceğine ikna eder..

1 yorum:

Gökçe Gönüllü Sütçüoğlu dedi ki...

Olmaaaaaaaaaz... Hiç çocuk kendi haline bırakılır mı? Mazallah bırakırsan sanatçı filan oluverir başımıza... Oysa biz ya mühendis olmalıyız, ya doktor ya da ticaret adamı... Sanat filan boş işler:)

Yorum Gönder

Related Posts with Thumbnails