24 Eylül 2009 Perşembe

KOOZA Cirque du Soleil

Geçenlerde CNN Türkte harika bir gösteri vardı.

Canlı olarak izlemeyi çok isterdim.

Muhteşem kostümler, makyajlar, müzikler eşliğinde bir sirk gösterisi

Benim için en heyecan vericisi resmi ilk sırada olan "Wheel of Death"ti...

Video için bakınız trailer











Resimler:cirquedusoleil.com

Geceyarısının Peşinde


Harika!

Muhteşem! İnanılmaz güzel bir kitaptı. Çok severek, her sayfasından keyif alarak, okudum.

Elimden bırakamadan bitiverdi.Herkese ama herkese tavsiye edeceğim.

Acilen Richard Zimler''in diğer kitabı Lizbon'un Son Kabalacısını sipariş etmeliyim.. ondan da çok umutluyum..

Zimler'in Türkçeye çevrilmiş başka bir kitabı bulunmuyor maalesef :(

Umarım en kısa zamanda diğer kitapları da çıkar Türkiye'de.

Kitaptan birkaç alıntı:

"Birlikte iyi zaman geçiriyorduk, ama şunu da söylemeliyim, bütün sevdikleri tarafından geride bırakılmış olanlar gibi, bizim de yaptığımız demiri altına dönüştürmek gibi bir çabaydı."


"İnsanın hayatındaki en güzel şey, kendi bireyselliğinin farkına varıp bunun tadını çıkarmaya başlamasıydı ve ben şimdi bunu yaşıyordum."


"Kötülük peşinde koşan kendi ölümüne koşar."


"O an cevabım bana normal gelmişti, oysa şimdi birinin diğerine okuma yazma öğretmesinin büyük bir sevginin işareti olduğunu düşünüyorum."


Özellikle bu sondaki cümleye bayıldım. Bununla ilgli ilginç bir rastlantı yaşadık.

Bayram ziyareti için eşimin bir akrabasına gittik.

80 yaşlarına yaklaşan çok tatlı bir çiftti.

Amca bize tatlı tatlı anlattı. Eşinin 1 sene önce çok hasta olduğunu. Hergün ona nasıl baktığını, nasıl yemeğini hazırlayıp yatağına getirdiğini, eşine birşey olacak diye nasıl korktuğunu. Çok şükür iyileşmiş yataktan kalkmış sonunda.

Birbirlerini ne çok sevdikleri her hallerinden belliydi.

Ama hikayelerinde bizi en çok etkileyen kısım başkaydı.

Amca birşekilde bir yerlerde görmüş teyzeyi çok beğenmiş.

Evlenmek istemiş. Teyzeye göre daha eğitimli biriymiş. "Evleneceğiz ama tam bir muamma.." diyor. "Ben enazından ilkokul mezunu biriyle evlenmek istiyordum. Bana ilkokulu bitirdiğini söylemişlerdi. Evlendikten sonra bir de baktım daha A harfini bile çizemiyor."

Yıllar geçmiş, çocukları olup biraz büyüdükten sonra okuma yazma öğretmiş eşine.

Biz duyduğumuzda çok duygulandık, çok etkilendik.

Ertesi gün kitabımı okurken de bu satırlara rastladım.

Çok hoş bir tesadüftü. İnsanın içini ısıtıyor böyle büyük aşklar, sevgiler...

8 Eylül 2009 Salı

Bugün Ne Öğrendim?












Efsanevi Noel Babanın ilk çizimleri taaaa 1800'lü yılları bulurken, bizim şimdilerde bildiğimiz Noel Baba figürü Coca Cola'nın reklam kampanyasının eseriymiş.


Tek amacı çocuklara colayı sevdirmek, zararlı olmadığını göstermek ve kışında içilebilir olduğunu vurgulamak olan bu kampanya, 1931'de öyle başarılı olmuşki bugün Noel Baba dendiğinde ilk aklımıza gelen imaj, bu kampanya için Haddon Sundblom'un çizdiği tonton dededir :)

Büyük başarı!

7 Eylül 2009 Pazartesi

Gizlidir Bütün Aşklar




Çok sevgili bir arkadaşım internetten kendisi için sipariş etti.
Tazecik kitap kargodan ofise gelir gelmez el koydum.
Onun okuyabileceği 2 siparişi daha vardı :)
Ne yapalım bu kadar övmeseydi Meave Binchy'nin kitabını, önce kendi okurdu. :)
Bakınız : kitabın arka kapak yazısı:
"1950’lerin küçük bir sahil kasabasında yetişen Clare O’Brien ve David Power, kalplerindeki arzuyu Yankı Mağarası’na haykırırlar. İkisinin de tek bir dileği vardır: Kasvetli ve dedikoducu Castlebay kasabasından bir an önce kurtulmak.Tıp öğrenimi gören David ile üniversitede burslu okuyan Clare’in yolları yıllar sonra Dublin’de kesişir. Ancak küçük bir kasabanın tek doktorunun oğlu ile mütevazı bir dükkân sahibinin kızının birlikte olmaları sosyal açıdan pek de mümkün değildir. Aşklarının yankısını duyabilmeleri için önlerinde aşmaları gereken pek çok engel vardır.

Kader bir gün ikisini de Castlebay’e çağırır. Fonda gri bir gökyüzünün, dalgalı bir denizin ve rüzgârın olduğu; sırlarla, hüsranla, tutkuyla, ihanet ve aşkla örülmüş bir dramın içinde bulurlar kendilerini. Aşklarının yankısı tüm engelleri aşarak onlara ulaşabilecek midir?

Maeve Binchy, küçük bir sahil kasabasındaki sıradan insanları anlatırken, âdeta dünyanın dönerken çıkardığı sesi yankılıyor."
Kitabı okurken ben biraz zorlandım. Yarıda bırakmamak için. :)
Kopuk - karmaşık cümleler de epeyce zorladı.
"Kim?", "hııı", "Ne?" derken sonlarına doğru temposu çok yükseldi, merakımdan elimden bırakamaz oldum.
Hem de sabahında erken kalkmam bir gecede!
Son sayfaları hemencik okudum. Bütün kitap bu kadar keyifli ve akıcı olsa daha iyiydi tabi..
509 sayfa sonuçta :)

Kitabı okuyanlar ya da okuyacak olanlar için bitirdikten sonra ilk söylediğim cümleyi paylaşmak istiyorum; "Nasıl yani, deli olan Gerry mi şimdi?"
Kitabı şimdi sahibine verip, onun yorumunu bekleyeceğim.
Ben bugün yeni bir taneye başladım bile.
Gece Yarısı'nın Peşinde,
Richard Zimler.
Şimdilik çok iyi aramız :)












7 Kocalı Hürmüz

Ezel Akay'ın Kasımda vizyona girecek filmini sabırsızlıkla bekliyorum!



Kadrosu çok güzel; Nurgül Yeşilçay, Gülse Birsel, Haluk Bilginer, Erkan Can, Mehmet Ali Alabora, Betül Arım, Sarp Apak, Cengiz Küçükayvaz, Öner Erkan, Cem Karakaya, Ezel Akay, Müjdat Gezen, Erol Günaydın, Zihni Göktay, Halit Akçatepe....

Çekimler bitti. Bekliyoruz..


Filmden bazı kareler:

(İnsan bu kadar güzel olmaz ki canım :) )

Sağ beyin mi , sol beyin mi?



Bu aralar bu konuya takmış durumdayım.



Sağ beynim mi daha çok çalışıyor, sol beynim mi?



İnternetten bulduğum testlerle keşfetmeye çalışıyorum.



Ne kadar doğru sonuç vereceği tartışılır ama aşağıdaki test çok eğlenceli.



Buna göre sağ beynimi kullanıyorum ama araştırmaya devam edeceğim.






8 Adımda beynimizi biraz daha tanımaca oyunu!



1-Okuldayken hangi dersleri daha çok severdiniz?
a) Türkçe, Resim, Sosyal vb. b) Fenle ilgili olanları

2-Hangi tip sporları yapmaktan hoşlanırsınız?
a) Tek başına yapılan sporları b) Takım sporlarını
3-Gördüğünüz rüyaları ne sıklıkta hatırlarsınız?
a) Çoğunlukla hatırlarım b) Ender olarak hatırlarım
(Bu cevaba eklemek istediğim bişey var: rüyalarımı çok hatırlarım, öyleki bazı rüyalarım benden bağımsız film senaryosu gibi.. Ciddi ciddi bazı rüyalarımda ben yokum. Dışardan izliyorum. Sonuna doğru katılıyorum :))
Rüyalarımı ucuca ekleyip film çekebiliriz :) )
4-Ellerinizi ve mimiklerinizi konuşurken ne kadar kullanırsınız?
a) Çok kullanırım b) Çok az kullanırım
5-İki elinizin parmaklarını birbirine geçirerek kapatın. Hangi elinizin baş parmağı üstte kalıyor?a) Sağ b) Sol
6-Şu an saatin kaç olduğunu tahmin edin, şimdi saate bakın, yanılma payınız ne kadar?
a) On dakikadan fazla b) On dakikadan az
7-Aşağıdakilerden hangisini daha kolay hatırlarsınız?
a) İnsanların yüzlerini b) İnsanların isimlerini

8-İki gözünü açık tutarak elinizde ki kalemi, bir cam kenarı veya kapı kenarı ile hizalayın. Önce sol gözünüzü, sonra sağ gözünüzü kapatın. Hangi gözünüzü kapatınca kalem daha az oynuyor?
a) Sol gözümü kapatınca b) Sağ gözümü kapatınca
( Bu şıkkı ofiste çözmeyi denedim, komik bir tecrübe oldu. Çaktırmadan kalem hizalamacaaaa)


TEBRİKLER!
TESTİ BİTİRDİK..
Şimdi şıklarımıza bir göz atalım; Neymiş efendim: Daha çok "A" yanıtımız varsa sağ beyin gelişmiş, yok eğer "B" yanıtlarımız daha çoksa sol beyin gelişmiş.miş.
Sağ beyin gelişikse ne oluyor, sol beyin gelişikse ne oluyormuş
SAĞ beyinli biriyim, çünkü..
  • hayal ederim
  • duyduklarımı unutmam
  • hissederim

  • koku alma tat alma benim için çok önemlidir
  • sezgilerimi kullanırım
  • iç güdülerim kuvvetlidir
  • yeni şeyler üretirim
  • subjektifim
  • boyutları iyi algılarım
  • ritim duygum gelişmiştir
  • bir bütün olarak görürüm

  • duygularımla hareket ederim
SOL beyinli biriyim, çünkü...
  • mantık yürütürüm
  • lineer düşünürüm
  • sınıflandırır-isimlendirir -dizer, listeler yaparım

  • analiz ederim

  • yapı incelerim
  • matematiksel işlemler yaparım

  • bilinçli hareket ederim
  • dili doğru kullanırım
  • detayları görürüm
  • inceler ve odaklanırım
  • bütünü değil parçayı görürüm

  • sistemli ve disiplinli çalışırım
  • objektif davranırım.
Resim: sinir.org

1 Eylül 2009 Salı

Kim Yazmış Ne Yazmış?


Çooooook eskiden Murathan Mungan'ın "3 Aynalı Kırk Oda"sını okurken not etmişim bir yerlere.
"Hatırlar mısın geçmişe ilk gittiğimizde, kimi görüyorsun diye sormuştun bana. Ben de, hiçkimseyi, demiştim. Sen de, ne keskin gözlerin var senin, demek hiç kimseyi görebiliyorsun, demiştin.
O halde artık herkesi görebilirsin.!"
Bugün sonbaharın ilk günüydü, tam sonbahara yakışacak şekilde kapalı bir hava vardı İstanbul'da. Yağmurlu ve serin birgün geçirdik.
O yüzden mi böyle hüzünlendim anlamadım. Yoksa son zamanlarda ofiste yaşanan yoğun stres mi?
Bilemedim şimdi.
En çok takmaaaa, boşveeeerr diyipte en çok başını ağrıtan ben miyim neyim?
Biri dokunsa ağlayacak gibiyim.
Ne çabuk hava soğudu daha ayın 1'i.
Biraz daha güneş... Biraz daha...
İhtiyacım vaaaaaarrrrrr!!! ( Burayı Akbank Reklamındaki Müslüm Gürses gibi söyledim :))
Ben şimdi kendime güzel bir çay alıyım.
Haftasonu yaptığım şekerpareden son kalanla birlikte bir güzel keyif yapıyım.
İlk defa şekerpare yaptım, hatta Dr. Oetkeri saymazsak ilk defa tatlı yaptım da diyebiliriz.
1 tepsi şekerpare ikram edilir edilmez bitti.
Sona sadece 2 tanecik kaldı. Kendi yaptığım bu basit hesaplamaya göre, şekerparemi çok başarılı bulup mutlu olabilirim bence.

;;
Related Posts with Thumbnails